27 Nisan 2013 Cumartesi

Ah eski sevgilim ah.

Sana bir yazı daha yazacağım. Belki de son olacak belki de kaçıncısı. Bilmiyorum, tuhaf duygular var içimde sana dair. Kah senden nefret ediyorum, kah görmek istemiyorum, kah kin tutmuyorum. Değmeyeceğini biliyorum. Çaldığın kalbime seni gömdüğümü de biliyorum. Seni içimden çıkarıp atamadığımı da biliyorum.
Fakat bunları yazamıyorum çünkü havalara girecek, kaf dağına çıkacaksın diye. Öyle çünkü. Egomanyası yüksek bir insansın canım eski sevgilim. Sana ne diyeceğimi inan bilemiyorum. Dedim ya tuhaf duygular... Ama bugün anladım ki, kalpte iş çoktan bitmiş. Çünkü ilk kez kalbim atmadı. Ben ki adını duyduğumda kalbim küt küt atarken, seni bir yere birine benzettiğimde yüreğim yerinden çıkıp atacakken, bugün bana yazışınla kalbimin atmadığını test edip onayladım. Yani anlayacağın kalp de bıktı senden ama konuşmaya devam etti çünkü duygusuzlaştı o da. Gurursuzlaştı. Gururunu çok kırdın çünkü. Hep kendi açından baktın ama senin kaybettiğin hiçbir şey yoktu. Kaybettiklerinin yerine başka birini bulup onarmaya çalıştın. Çalıştın da n'oldu? Senin kahrını benden başka çeken birini bulamadın. Ya da sana benim gibi sadık kalanı bulamadın.
He, "Neden beni kabul ettin facebook'una?" diye sordun ya; sen neden ekledin diye sormak çok istedim. Ama anlamadığım şey sabrımı neden sınadığın, anladığım şey beni deneyişindi.
Hala çocukça hareketler peşindesin eski sevgilim. Benden sana tek tavsiye; biraz olgunlaş artık kızlar olgun erkeklerden hoşlanıyor. Yani kısmetlerini kapatma. Benim gibi sana sevgili bulmaya çalışan eski sevgili de zor bulursun. Gerçi kıza acıyorum şimdiden, bana yaptıklarını ona da yapıyorsun çünkü.
Allah sana da sabır versin bana da versin eski sevgilim. Bir daha birlikte olamayacağımızı umarım biliyorsundur. Senin arkadaşlık isteğini kabul etmekle hayatıma almış demek değildir bu hareketim çünkü. Sadece bana yaşattığın güzel günler vardır onların hatırı vardır. Gerçi sen anlamazsın bu ince işlerden ama neyse. Bu da sana son yazım olsun. Kendine iyi bak bir zamanlar delice sevdiceğim. Seni sevmiyorum tabi ki. Hoşcakal

Selametle dostlar
rojdda

11 Nisan 2013 Perşembe

Adamı, ayrılırken tanırım..


Ayrılıklar insanlar için yaşanır. Yaşanması gerektiği an kimse tutamaz ayrılığı yerinde. Öyle olması gerekir ya da artık sevgi bitmiştir. Sevgi bittiği yerde saygı da biterse en iyi yol olan ayrılık gelir dayanır kapıya. 'Öyle acı çekmektense gel böyle çek' dercesine. Genellikle bayanlar çeker ayrılığın acısını. Ayrılık acısı çeken erkek varsa zaten durma evlen... Erkekler de zaten bu zaaflarından yararlanır bayanların. O tavizi vermişiz bir kere.. Tanımış bizi. Fakat gel gelelim ki, biz tanıyamıyoruz insanları. En iyi bir insanı ne zaman tanırız? Karakterini, kişiliğini? Tabiki 'ayrılırken'.. 
Moda olmuş sanki bir mesajla her şeyi bitirmek. Bu kadar yürek yok işte ayrılmak isteyen her kimse.. Ayrılıkta, aşkta yürek isteyecek, yüreği olacak ki çıksın karşısına gözlerinin içine baka baka desin 'ben artık seni sevmiyorum' ya da 'seni seviyorum hayatını benimle paylaşır mısın?' diye.. Maalesef hiç kalmadı. Aşkı yaşamasını bilen de, ayrılığı arkasından konuşturacak insan da.
Hiç bunlara takılmıyoruz değil mi? Adam, mesajla ayrıldı yahu. Hiç bunu fark ettin mi? Hep ayrıldığı için ağladın, onsuz kalamayacağını bildiğin için ağladın, hırpalandın, kendini yıprattın. Hiç düşündün mü bu adam da karakter var mı mesajla bitirdi tüm ilişkiyi diye? 
Daha bitmedi tabi ki.. Bir de hiç arayıp sormayanlar var.. Ayrıldığınızı bile anlamayıp şaşkına dönenlerimiz. Benim başıma çok gelmiştir mesela. Adam 1 gün oldu ses yok, hadi dedim yalnız kalmak istiyordur anlarım. 2. gün oldu Allah Allah dedim acaba ne var. E bende gurur tavan ben neden mesaj atim aklına hiç mi gelmiyorum?. 3. gün oluyor tabi heh diyorum tamaamm ayrıldık herhalde demeye kalmadan bakıyorum zaten ayrılmışız. O başka dünyalara göçmüş ben başka dünyalara.. İşte böyle yüreksiz, karaktersiz insanlarla senelerimizi, vaktimizi harcamışız da haberimiz yokmuş durumuna düşüyoruz. Çok da iyi oluyor bence alınan derslerimiz ve daha ince eleyip sık dokumalarımız oluyor. Hee, bazı bayanlar için hiçbir şey fark etmiyor al gülüm ver gülüm ama yapacak bir şey yok.
Karaktersizlik sadece ayrılıkla anlaşılmıyor tabi. Diğer karaktersizliklere girmek bile istemiyorum. Siz anladınız beni nasılsa canlarım..
Adam bir telefon açıp ayrılığı bile söyleyemiyorsa sana, daha ne için ona ağlarız bilemiyorum. Yeni nesil mi böyle yoksa eskilerimiz daha mı yürekliydi anlamadım ama eski aşkları yaşamak için şuan 70 yaşında anneannemin döneminde olmak isterdim. İnsanlar hep yüz yüze anlatırlardı içindeki duyguları. Hep gözlerine bakarak söylerlerdi kalbinden geçen ne olursa olsun.
Eğer yürekli bir insan kaldıysa ve gözlerine bakarak her şeyi açıklayacak biri varsa, hiç durmayın şüphesiz evlenin. Çünkü o sizi gerçekten seviyordur.