10 Temmuz 2013 Çarşamba

Sevgilim..

Uyku haram olan bir gecede, yalnız başıma, yalnız akan gözyaşlarımla, dualarımla, kalbimle, hissetiklerimle yazıyorum yine sana. Her cümlem sanaydı aslında hep, her satırım. Yazma sebebimdin sen benim, konuşamadıklarımın bir parçasıydın. Bu yüzden sevemedim belki de başka birini. Bu yüzden tutamadım başka birinin ellerinden, ve bu yüzden kimse anlamadı belki de cümlelerimden. Bir tek sen anlıyordun, bir tek sen seviyordun. Ansızın gittin bir gün.. Sana göre ben haksızım, bana göre sen haksızsın. Bıraktım artık haksızlıkları, hata yaptım ve kabullendim. Bırakmamalıydım ellerini. Sen bırakmış olsan da yapışıp sımsıkı tutmalıydım ellerinden. Dokunduğum teni başkalarına vermemeliydim. Oldu bir kere, sağlık olsun. Belki bir gün kavuşursa yüreklerimiz yeniden o zaman her şey bambaşka olur işte. O zaman işte gel de gör beni. Ben yine aynıyım ama bu sefer daha farklı yaşanacaklar. Bu sefer seni bırakmayacağım ki, sensiz geçirdiğim günlerdeki acılarımı bir bir hatırlayıp kıymetini bileceğim. İşte her şey o zaman açığa çıkacak. O zaman bir daha sende beni bırakmayacaksın...

Anlayacaksın. Benim seni ne kadar çok sevdiğimi ve başkasının seni asla böyle sevemeyeceğini çok iyi anlayacaksın. "Sevdik de ne oldu?" diyorsun ya, işte o zaman diyeceksin ki "iyi ki sevmişim seni".. O zaman biz "biz" olacağız sevgilim... Sigarayı bıraktım. Artık eskisi gibi de gezmiyorum. Zaten gezsem ne olurdu ki, her gittiğim yerde anılarımız varken, her geçtiğim yerde sen dururken neyime gerek gezmeler. Sensiz bu hayattan tat almadıkça gezsem ne olur ki? Senin ellerinden tutmalıyım. Sana sarılmalıyım, gözlerinin içine bakmalıyım. "Seviyorum" dememe gerek kalmadan saatlerce o gözlere bakmalıyım ki, "biz"i o gözlerde görebilesin. Hiç konuşmamalıyız aslında, tam konuşacakken dudaklarımızı tutmalıyız. Bir deniz kenarında oturup ayaklarımızı denize salmalıyız. Martılara ekmek atmalıyız. Denizin sonsuzluğuna bakıp hayaller kurmalıyız. Gerçekleşmese de hayaller de birlikte olmalıyız sevgilim..


Şimdi elimde kirik bir bavul, yarim yamalak bir çanta ile bekliyorum gecelerde seni belki. İyi olmadı bana bu efkar, bu arabesk sözler.. Stres zaten yaramıyor bana. Bıraktığın gibi bir türlü geçmedi hastalığım. Sen gittikten sonra daha bir fazlalaştı. Artık ne kadar yaşarsak. Bugün varım belki, yarın yokum. Yaramıyor bana sevgilim. Sensizlik cidden yaramıyor. Bunu daha iyi anladım ve anlayacağım da. Mutsuzluk benim haddim değil aslında. İlla bir mutluluk olmalıydi yüreğimde. Olmadı, tutturamadı kalbim ne seni ne de başka mutlulukları. Yalnızca seni sevdi belki de sevecek hep. Belki pişmanlıklar içinde kıvranacak yüreğim söyleyemediği sözler için. Belki de.. Toprak edecek beni bu şehir. Senden ayıracak. O zaman gidişimden daha fazla acıtacak yüreğini yokluğum. Pişman olacaksın bana her söyleyemediğin kelime için. Ağlayacaksın belki ama artık her şey için çok geç olacak. Ölüm bu, her an ensemizde sevgilim. Gel!.. Uzat ellerini bu kısa hayatta yaşayalım yaşamak istediğimizi. Hayallerimizi, ümitlerimizi izleyelim denizin sonsuzluğunda. Bırakma beni, ellerimi bırakma. İşte o zaman ben ellerinden kayar giderim çünkü. Tutun bana, tutun ki gücümü her şeyimi senden alayım. Sen ol benim maneviyatım.


Gel.. İnat etme de gel sevgilim..

Hiç yorum yok: