12 Mayıs 2012 Cumartesi

Hayal Kırıklıkları.. Vol IV


Bir insan en yakın sandığı insanı ya da dostu olarak bildiği insanı en çok nerde anlar?
Senin hayatına biri girdiğinde anlar. Ya seni doğruya yöneltir hayatına giren insan hakkında, ya seni yanlış yola sürükler o insanın hayatından çıkmasına sebep olur, ya da dost sandığın insan bir bahaneyle kalkıp hayatından yok olur. 3 seçenek var ve bunlardan birini yaşadığım için; hayatımda hayal kırıklığı Vol IV oldu. 
Bir çok hayal kırıklığı yaşar elbet insan fakat dostu ona böyle bir kazık atınca ağır oluyor. Ben ki, dostlukları aşktan önce tutan bir insanım. Fakat artık önce canan sonra dost diyorum. İnsanlar böylesine sahteyken, böylesine yüzüne gülerken nasıl dostlukları ön plana alabilirim ki. Hayatıma giren kişi belki daimi olacakken, ömürlük dostluk yeminleri veren insan nerde? 
Kayıp... Benim için kayıp artık. Nasıl insan doğal afetlerde en yakınlarını kaybeder, ölününü ya da dirisini bulamaz senelerce ararsa; benimde dost "sandığım" insan artık öyle. Bir ölüden farksız aslında. Ben ne kadar adım atmaya çalışsam da onun geri çekilmesiyle her şey son buldu. Yazık! Onca emek, onca vakite yazık oldu. Halbuki en iyi ben anlardım onu. Ruh ikizimdi çünkü. Ama artık yok.
Bana seçim yaptırmak zorunda kaldı. "Ya o ya ben" dedi. Bana bu soruyu soran insanı hayatımdan çıkartırım hep. O da dost "sandığım" insan oldu. Böylelikle hayal kırıklıkları hayatımızda olağan bir süreçle devam etti...
Neyse ki, umarım bir gün pişman olupta geri dönmezsin dost. Çünkü bilirsin ki giden uzaklaştıkça, kalan kıymetlenecek. O zaman da bana eyvallah olacak.

Hiç yorum yok: