24 Ağustos 2010 Salı

Alınanlar verilenler ..

Selam benim can dostum olan sevgili blogum
Uzun zaman oldu biliyorum ilk kez ayrı kaldık böyle .. Ama olsun bazen ayrılıklar çok şey öğretiyor insana.. Öyle şeyler öğretiyor ki şu zaman denilen mahlukat, şaşırıyorsun şok oluyorsun ve sadece şaşırmakla kalıyorsun .. Döneceğim .. İnşallah çok yakın bir zamanda İstanbul’da olacağım beni nelerin beklediğini bilmeden İstanbul hasreti çekiyorum .. Yaşayacağım her şeye inat edercesine .. Beni bekleyen sevdiğimin hatrına .. Dostlarım hatrına .. Beni ben yapan benliğimin hatrına .. Ölüm yok ya ucunda işte ‘Gelicem İstanbul’ diyorum kendime ..

Çok zor günler geçirdim dostum .. Öyle zor zamanlar geçirdim ki hala da geçiriyorum .. Adım attığım şu karadenize attığım ilk adımda yedim atılan ilk kazığı annemden .. Üstelik bunu en güvenilmeyen insana kardeşimle paylaştım o nefret o sinir ve o kin ile ve olanlar oldu .. Paramparça darmadağın ve kırıntılı .. Ve öğrendiğim ilk şey .. ‘ Hayatta kardeşine bile güvenmeyeceksin ‘ .. Daha sonra gözyaşlarıyla yalnız geçirdiğim ağustos geceleri ve günleri .. Gözyaşlarımı imzaladım her güneşin doğuşuna .. Sevdiğini bekleyerek .. Hasretle ona en ihtiyaç duyduğun anda onu yanında istemene rağmen onun uzaklarda olması .. ‘Gözyaşlarına gözyaşı ekle rojda’ dedim geceler boyu .. Ağladım, yalan değil ! Derdimi paylaşacak tek bir insan yoktu etrafımda.. Ne annem ne teyzem ne arkadaşım ne dostum .. Hiçbiri yoktu şu yalnızlık akşamı .. Tektim ve dağ başında bir köydeyim.. Gidicek hiçbir yerim hiç kimsem yok .. Sıkıldım dostum .. Çok zor günler atlattım sıkıntılı günlerde .. Ve ikinci dersi aldım ‘ Hayatta en zor oldugun anlarda kimse olmazmış yanında’..

Gecelerce sevdiğimi bekledim .. zaman nasıl bir kavrammış böyle geçmek bilmeyen yoksa bana mı öyle geliyor anlayamıyorum ..her telefon çalışında O diye koşmak .. Ben hiç böyle sevmedim dostum .. Böyle özlemedim .. Özledikçe sevdim .. Sevdikçe özledim .. Nasıl bir şeymiş anladım .. Ve hayattan bir ders daha aldım ‘ İnsan sevince ve özleyince herşeyi affedebiliyor ve daha çok sevip bağlanabiliyormuş’ ..

Ağladım dostum .. Hiç ağlamadığım kadar ağladım 10 gün boyunca .. Kalbime ağrılar girdi sancılarım başladı .. Gözlerimde damla yaş kalmadı .. ve bir ders daha aldım hayattan ‘ Gözlerimde artık ağlayacak güç kalmadığını anladım’..

Karadeniz insanı boğarmış derlerdi suları hırçındır .. Evet dostum boğuluyorum .. Bir daha dalmak istemiyorum karadenize .. Yoksa canımı alacak bu şehir .. Gömün beni İstanbul topraklarına sonu ne olursa olsun .. Çok şeyler gördüm bu şehirde , kimseye anlatamayacağım benimle mezara gidecek olan şeyler .. Artık kimseye güvencim kalmadı dostum .. Kendimden başka kimseye anlatacak ne bir şeyim kaldı ne gücüm kaldı ne de güvenim kaldı .. Son darbeyi de babamdan yedim .. Ve hayatta bir Allahım bir sevdiğim bir de benden başka kimse kalmadı .. Gömüldü Karadeniz sularına ..

Elveda Karadeniz .. Bir daha da gelirsem ahdım olsun .. Tövbeliyim sana ! Elveda ..
Gözyaşlarımı da sana bırakıyorum belki lazım olur bir gün .. Hoşcakal ! ..

17.08.2010
Rojda

Hiç yorum yok: